Stoke City Teknik Direktörü Mark Hughes, Newcastle yenilgisinin ardından işine sıkı sıkıya sarılmış gibi görünse de işleri tersine çevirebileceğine olan inancını koruyor.
Stoke City'nin Newcastle United'a 1-0 yenildiği maçın ardından düzenlenen basın toplantısını öfkeyle terk eden Mark Hughes, Galli oyuncu üzerindeki baskıyı daha da artırdı.
Potters menajeri Hughes, takımının 5-0 yenildiği Cumartesi günü Chelsea'ye karşı birkaç önemli oyuncuyu dinlendirdi. Yeni Yıl Günü'nde Magpies ile karşılaşmayı umuyorlardı ancak performansları içler acısıydı ve ikinci yarıda Ayoze Perez'in golüyle tamamen mahvoldular.
Son düdük çaldığında, bet365 Stadyumu'ndaki ev sahibi taraftar alanında "Hughes Out" pankartı belirdi. Taraftarların memnuniyetsizliği arttıkça, Stoke City'nin baş antrenörü benzeri görülmemiş bir baskı altında gibi görünüyordu.
Stamford Bridge'deki tercihleri sorulduğunda, kararını sert bir şekilde savundu, bir gazeteciden ne yapması gerektiği konusunda fikrini sordu, ardından ayağa kalktı ve gazeteci daha fazla soru sormaya çalışmadan önce hızla odadan ayrıldı.
Hughes, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu değişiklikleri yapmamın nedeni, takımımda sadece dört defans oyuncusu olması. Dolayısıyla önde kimin olduğu önemli değil, arka çizgi dört kişi olacak." dedi.
"Sanırım o maçta sekiz uluslararası oyuncu vardı ve oynaması gereken oyuncularım vardı.
"İkinci yarıda biraz daha yakın olsaydık, maç bittiği için dışarıda olan adamları kullanırdım. Durum böyleydi."
"Ne yapardınız? İki güçlü takımla mı oynardınız?
“Chelsea maçının ikinci yarısında kararımı verdim ve ‘Bu maçı kazanamayız, bu oyuncuları alıp onlara bakacağım, böylece 48 saat içinde ikinci bir maça daha güçlü ve daha donanımlı çıkabilecekler’ dedim.
"Bunun için eleştirileceğim mi? Eğer öyleyse, bunun haksızlık olacağını düşünüyorum."
Hughes'un rakibi Rafael Benitez, maçın ardından mağlup rakibini destekleyerek, Potters'ta doğru ruhu gördüğünü iddia etti.
Benitez, "Onlar için önemli olduğunu düşündüğü şeyi yaptığını düşünüyorum; maçı final gibi oynadı." dedi.
"Gerçekten çok çalıştılar ve takım ruhunu içlerinde görebiliyordunuz. Bizim için iyi, onlar için kötüydü, ancak her iki takımda da oyuncuların gerçekten çok çalıştığını görebiliyordunuz."