Arsene Wenger'in Alexis Sanchez'i yedek kulübesinde bırakmasına ve Jack Wilshere'in de sakatlık nedeniyle forma giyememesine rağmen Arsenal, İngiltere Lig Kupası yarı finalinde Chelsea ile 0-0 berabere kalmayı başardı.
Chelsea ile Arsenal'in sezonun dördüncü karşılaşması beraberlikle sonuçlandı, iki takım İngiltere Lig Kupası Yarı Final ilk maçında Stamford Bridge'de 0-0 berabere kaldı.
İki Londra ekibi, Premier Lig'de 2-2 berabere kaldıkları maçtan yedi gün sonra Emirates Stadyumu'nda bir kez daha karşılaştı; ancak maç beklenen heyecanı yakalayamadı ve bunun yerine Eylül ayında aynı sahada berabere biten skor tekrarlandı.
Arsenal Teknik Direktörü Wenger, saha kenarındaki cezalı pozisyonunda olduğu için karşılaşmayı basın locasından izledi. İddiaya göre, Manchester City'nin yeni hedefi Alexis Sanchez'i ikinci yarıda oyuna aldı ve iki teknik direktör arasında muhtemelen en mutlu olan oydu.
İlk yarı dengeli geçse de Chelsea ikinci yarıda da baskısını sürdürdü. Jack Wilshere'in olumlu performansı, orta saha oyuncusunun tekrar sakatlanmasıyla son buldu ve konuk ekip durumu durdurmakta zorlandı.
Chelsea'nin hücum hattında Alvaro Morata etkisiz kalırken, Antonio Conte ise takımının en iyi iki fırsatını Andreas Christensen'e kaptırdığı için üzülecek, defans oyuncusu da bu görevi yerine getiremedi.
Maç, Wenger ve Arsenal'in FA Kupası'nda hafta sonu Nottingham Forest'a karşı aldıkları yenilginin ardından gururlarının yeniden canlandığını gösteriyor ve beş sezonda dördüncü kez yerel eleme kupasını kazanma umuduyla iki hafta içinde Kuzey Londra'da rakipleriyle karşılaşacaklar.
Chelsea'de baldır sakatlığından dönen Eden Hazard, maçın başlamasından iki dakika sonra Morata'nın yerine oyuna dahil oldu. Belçikalı yıldız, yanlış açıdan attığı şutuna rağmen kaleyi bulmadı. Morata, geçen hafta ligde iki takım arasındaki maçta kötü bir performans sergilemişti.
Victor Moses, Arsenal'in sol kanadından deneyimsiz bek Ainsley Maitland-Niles'a atak yapmaktan keyif alırken, David Ospina, Morata'nın pusuda beklediği pozisyonda ikinci denemesini gole çevirdi.
28. dakikada Maitland-Niles dengesini kaybedince Moses'ın şutu direğin dibinden dışarı gitti.
Karşı tarafta Thibaut Courtois, Alex Iwobi'nin şutunu uzaklaştırırken, Maitland-Niles, Moses'ın müdahalesi sonucu ani bir rol değişimiyle yere düştü.
Martin Atikinson, Arsenal taraftarlarının deneysel teknolojinin ismini haykırdığı sırada VAR'a başvurdu ancak hakem, penaltı vermeme yönündeki ilk kararının arkasında durdu.
İlk yarının son dakikasında Cesar Azpilicueta'nın ortasına Cesc Fabregas kafa vuruşuyla topu rahatlıkla Ospina'nın üzerinden ağlara gönderdi.
Chelsea inisiyatifi yeniden ele geçirdi, Christensen yakın mesafeden topu kafayla ağlara gönderdi ancak Chelsea bir hava topunu daha kaçırdı.
Marcos Alonso, 54. dakikada Fabregas'ın kullandığı köşe vuruşunda topu Morata'ya doğru gönderdiğinde, Morata hızını ayarlayıp golü atmayı başaramayınca, golcü oyuncu daha sonra Ospina'yı uzak mesafeden test etti.
Bu denemelerden önce, Victor Moses'ın güçlü ortasını engellerken bacağından sakatlanan Wilshere, Arsenal kaptanı olarak iyi bir performans göstermişti ancak maçın 60. dakikasında Mohamed Elneny'e yer açmak için topallayarak sahayı terk etmesiyle performansı sınırlı kalmıştı.
Mustafi'nin akıllıca dönüşü, Morata'nın dar açıdan bir kez daha kalenin yanlarını test etmesine olanak sağladı.
Wilshere'in yokluğunda Arsenal'in önceki üstünlüğünü tekrar ele geçirmesi daha da zor görünüyordu. Mustafi, Moses'ın şutunu kurtarırken, Christensen de yine kötü bir kafa vuruşuyla rakip ceza sahasında kendi kalesine göre çok daha becerikli olduğunu kanıtladı.
88. dakikada Fabregas'ın ortası direkten döndü ancak Danny Welbeck'in ceza sahası içinde İspanyol orta saha oyuncusuna yaptığı faul, VAR tarafından incelendi ve Arsenal karşılaşmadan yara almadan kurtuldu.