Gareth Southgate, İngiltere Milli Takımı'ndaki hiçbir oyuncusunun ırkçılığa karşı "sembolik bir açıklama" yapmak amacıyla sahayı terk etme isteğini dile getirmediğini ve bunun sorunu çözmeyeceğine inandığını açıkladı.
Bu yılın mart ayında, Danny Rose ve Callum Hudson-Odoi, Podgorica'da oynanan Euro 2020 eleme maçında Karadağlı taraftarların hedefi olmuştu.
Maçtan sonra duygulanan Southgate, durumu farklı şekilde ele alıp alamayacağını düşünmesi gerektiğini söyledi.
İngiltere, Raheem Sterling'in takım arkadaşlarına yönelik ırkçı söylemlere yanıt olarak bazı ev sahibi taraftarların önünde golünü kutlamasıyla maçı 5-1 kazandı.
Southgate o dönem şöyle demişti: "Bana takımı bırakıp bırakmamam gerektiğini mi soruyorsunuz?"
"Her şeyi farklı şekilde ele almam gerekip gerekmediğini düşünmek istiyorum. Yapmak istediğim son şey, oyuncuları hayal kırıklığına uğrattığımı veya bu konuyu vurgulama fırsatını kaçırdığımı hissetmek."
Southgate, gelecek ay yapılacak Milletler Ligi finali için 27 kişilik kadrosunu açıkladıktan sonra ilk kez konuştu ve sahayı terk etmenin ırkçılığa karşı kesin çözüm olmadığına inandığını belirtti.
"Sahadan ayrılma konusuna gelince, hepsi (oyuncular) aynı fikirde değildi" dedi.
"Aslında, kadroda şu ana kadar bu tercihi dile getiren kimse olmadı. Bunu yaparsak, cezalandırılıp cezalandırılmayacağımız sorusu dışında ne olacağı benim için net değil. Bu bir açıklama olurdu ama bu neye yol açardı?
"Hikayenin sonunda sadece kendileriyle ilgili olmasını istemedikleri çok açıktı, hikayenin futbol olmasını istiyorlardı. Ancak o noktadan sonra, aynı zamanda kendi görüşlerini ortaya koyma ve etki yaratma fırsatına da sahip oldular.
"Özellikle Karadağ'da, bizim bakış açımıza göre bunu ancak oyunun son beş dakikasında fark ettik, bu yüzden bununla oyunun başlarında yaşananlar arasında bir fark var. Oyuncuları nasıl daha rahat ettirebileceğimizi veya oyunun başlarında bu şeyleri duyarlarsa ne yapabileceğimizi tartıştık.
"Bu olayları bildirmeyi nasıl kolaylaştırabiliriz? Bu olaylar yaşandığında onları konuşmaya teşvik ediyoruz."
Southgate ayrıca futbol otoritelerinin maç sırasında tüm takımın sahayı terk etmesine nasıl tepki vereceğini sorguladı.
"Milli takımdan üst düzey bir oyuncu sahayı terk ediyor" gibi sert ifadeler kullanmak isteyip istemediği sorulduğunda ise, "Şu anda sadece varsayımsal çünkü öyle bir durumda değiliz ama yine de... konu orada" dedi.
"Herkes bunu biliyor. Bunun kabul edilemez olduğunu söylemek için daha fazla sembolik açıklama yapmamıza kesinlikle gerek olmadığını düşünüyorum.
"Bu tamamen kabul edilemez ama benim için hâlâ net değil. Bu ne gibi bir değişiklik getirecek? Bu değişikliği bir şekilde uygulamalı ve toplumu eğitmeliyiz ve bence bunu yapmaya çalışmaya devam etmeliyiz.
"Ama insanların bu konuda farklı görüşleri olduğunu biliyorum, bazıları bunun doğru olduğunu düşünüyor, bazıları ise pek emin değil. Benim için en önemli şey oyuncuların hisleri."
Southgate, ırkçılıkla mücadelede eğitimin bir araç olarak kullanılmasının açık bir savunucusu olmuş, geçen sezon İngiltere ile İskoçya arasında oynanan maçlarda yaşanan bir dizi olay bu konuyu gündeme getirmişti.
"Çok sayıda açıklama yaptık ama bunlar değişime ve reforma yol açmadı" diye ekledi. "Benim için ırkçılık hakkında eğitim konusunda daha geniş bir konuşma yapmak çok önemli. Oyuncularımızın ve eski oyuncularımızın birçoğunun son aylarda bu konuda harika konuşmalar yaptığını düşünüyorum.
"Yaptırımlar tartışılacak. Elbette bir maçlık ceza bir ülke için çok fazla ama her zaman bunun daha sert olması gerektiğini düşünenler olacaktır.
"Bir yandan bizim fikir ayrılığına düşmemiz zor ama diğer yandan geliri daha az olan bir ülkenin de, geliri daha fazla olan büyük bir ülkenin de bu yaptırımları uygun bir seviyede tutması zor."