Manchester United, Romanya'nın FCSB takımıyla oynadığı maçta, sadece galip gelirse doğrudan eleme turlarına geçebilecekti. Bir puan kaybı durumunda ise ek bir eleme maçı oynamak zorunda kalacaklardı.
Amorin, Manchester United'ı devraldıktan sonra Premier League'deki performansıyla taraftarları hayal kırıklığına uğrattı. Ancak Avrupa Ligi'ndeki başarısı, hala yeterli bir ikna gücüne sahip. FCSB'ye karşı bu maçta, Amorin'in takımı 2-0 galip gelerek doğrudan son 16'ya kalmayı başardı.
Bu maçta Amorin, disiplinli bir yaklaşım sergileyerek, bu kadar önemli bir karşılaşmada bile Rashford'ı kadroya almadı. Hücumda, Amorin Højlund'u ileri uçta, Ménu ve Eriksen'i ise arkasında fırsat yaratıcı olarak konumlandırdı. Højlund'un yine hayal kırıklığı yaratmasına rağmen, diğer iki oyuncu kritik rol oynadı, özellikle Ménu. Bu maçta attığı bir gol ve yaptığı asistle tüm takımı kurtardı.
Maçın ikinci yarısının 60. dakikasında, Manchester United taraftarları yaklaşık bir saat sonra bir gol gördü. Eriksen'in kafa pasını Ménu kontrol etti ve ardından topu Dallot'a asist etti. Dallot, arka direkte golünü attı. Ménu'nun savunmada sık sık pozisyon kaybetmesine rağmen, hücumda kendisini kanıtlamayı başardı.
68. dakikada, Ganaço'nun soldan pasında Ménu, ortayı alıp direkt kaleye vurdu ve top ağlarla buluştu. Bu gol, maçı tamamen kazandı ve Manchester United 2-0 galip geldi.
Ménu'nun bu maçtaki performansı şüphesiz tüm maçın en iyisiydi. Sahada sürekli koştu ve her yerdeydi. Henüz 20 yaşına girmemiş olan Ménu, Amorin'e değerini kanıtladı. Önceden savunmada gösterdiği yetersizlik nedeniyle Manchester United'ın Ménu'yu satmayı düşündüğü iddiaları vardı, ancak şimdi Ménu'nun büyük bir potansiyele sahip olduğu görülüyor ve Manchester United onu kolayca bırakmayacaktır.
Bu galibiyetin ardından, Manchester United 5 galibiyet ve 3 beraberlikle, bu sezon Avrupa Ligi gruplarındaki tek yenilgisiz takım oldu. 3 puanla, Manchester United grupta üçüncü sırada yer alarak doğrudan son 16'ya geçti ve ek eleme maçları oynamak zorunda kalmadı. Önemli olan bir diğer şey, Manchester United'ın bu 5 galibiyetinin Amorin'in yönetiminde alınmış olmasıdır. Geçen sezon Erik ten Hag yönetiminde oynanan 3 Avrupa Ligi maçının tamamı berabere bitti. Açıkça görülüyor ki, 5 galibiyet, Amorin ve tüm takımın özgüvenini büyük ölçüde artıracaktır. Bu sezon Avrupa Ligi'nde şampiyonluk için yeterli güçleri var.
Avrupa Ligi'nde Manchester United, en büyük kulüplerden biri olarak kabul ediliyor ve takımlarının genel gücü tartışmasız birinci sırada. Önceden Erik ten Hag yönetiminde takım, beklenen performansı sergileyemedi, ancak şu an Amorin yönetiminde takım hızla toparlanıyor. Elbette, ilerleyen eleme turlarında Manchester United güçlü rakiplerle karşılaşacak, ancak bu sezon Manchester United, güçlü takımlardan korkmuyor. Premier League'de genellikle alt sıralardaki takımlarla zorlanmalarına rağmen, Liverpool ve Manchester City gibi takımlara karşı sık sık sürprizler yapabiliyorlar. Amorin içinse, eğer takımı bu sezonun büyük bir kısmını yönetip Avrupa Ligi şampiyonluğunu kazandırırsa, bu ona daha fazla takım kurma süresi kazandıracaktır. Yaz transfer döneminde, Manchester United, bu genç Portekizli teknik direktörü güçlü bir şekilde destekleyecek ve umarız ki bu sezon Avrupa Ligi şampiyonluğuyla, bu başlangıçta karanlık görünen sezonu biraz daha aydınlatacaklardır.